Gazze’deki İsrail soykırımının dünyadaki mevcut uluslararası mekanizmaların etkisizliğini bir kez daha gösterdiğini söyleyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, “Dünyaya söyleyecek sözü olan herkesi, insanlığın ortak geleceği için inisiyatif almaya davet ediyorum” dedi. “TRT World Forum 2023”ün açılışında konuşan Erdoğan, “Mevcut mekanizmaların dünyanın ve insanlığın ihtiyacı olan çözümleri üretememesinin bedelini masumların ödemesine daha fazla seyirci kalamayız. Hemen harekete geçmemiz şarttır. Aksi takdirde dünyayı yaşanmaz hale getirecek bir kaosun pençesine düşmemiz kaçınılmazdır” sözlerini sarf etti.
Katılımcılarla bir tespitlerini paylaşmak istediğini dile getiren Erdoğan, “Vicdanları kanatan bu sessizliğin gerisinde ne var biliyor musunuz? Suçluluk duygusu var. İsrail’in başı Netanyahu olmak üzere, ona destek verenler de dahil, bunlar suçludur, bunlar terörün yardakçısı olarak teröristtir ve bunlar Lahey Adalet Divanı’nda kesinlikle yargılanacaklardır. Biz bu işin takipçisiyiz. Milosevic nasıl yargılandıysa, nasıl mahkum olduysa inanıyorum ki Netanyahu ve onun yardakçıları da aynı şekilde yargılanacaktır ve sonunda mahkum olacaklardır.” şeklinde konuştu.
Erdoğan, kimi Batılı ülkelerin, İsrail’in işlediği suçları çok iyi bilmelerine rağmen bir mahcubiyet duygusuyla hareket ettiklerine dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Holokost mağduriyetini bir mazeret olarak kullanan mevcut İsrail yönetimi, maalesef dünyayı bununla susturmaya çalışıyor. Bizim her fırsatta insanlık dışı bulduğumuzu söylediğimiz antisemitizm, siyasi çıkar hesabıyla Netanyahu ve ortakları tarafından körüklenmektedir. Oysa ne Holokost dramı ne antisemitizm ithamı, İsrail’in işlediği suçlara sessiz kalmanın bahanesi olabilir. Gazze’nin, genel olarak Filistin halkının geleceği, borçluluk psikolojisi içine girenlerin İsrail’e verebileceği bir tazminat değildir. Böyle kirli, kanlı ve ahlaksız bir senaryoyu meşrulaştırmak için medyanın hoyratça kullanılmasını kesinlikle kabul etmiyoruz.”
Amerika ve Avrupa ülkelerindeki yönetimlerin, Filistin halkının ve bilhassa Gazze’deki mazlumların ahına kulak tıkayarak aslında en büyük kötülüğü kendilerine yaptıklarını vurgulayan Erdoğan, “Batı, üzerine titrediği güvenlik ve refah düzenini kökten sarsacak bir sınamadan geçtiğinin hala farkında değil. Türkiye olarak biz yaklaşan tehlikeyi görüyoruz ve ‘Dost acı söyler’ prensibince açık açık ifade ediyoruz. Birileri rahatsız olsa da hakkı ve hakikati haykırmaktan vazgeçmeyeceğiz. Ama bu anlayışla hem ikaz görevimizi hem de mazlumların yanında yer alma vazifemizi yerine getirmenin gayreti içindeyiz.” değerlendirmesinde bulundu.
Erdoğan, “Türkiye, daha fazla kan akmaması, daha fazla yıkım yaşanmaması, daha fazla gözyaşı dökülmemesi için elini taşın altına koymaya hazırdır. Gerçekten de barışa, özellikle adil bir barışa her zamankinden daha fazla ihtiyaç duyduğumuz günler yaşıyoruz. Kalıcı barışı tesiste kaybedilen her günün, her anın bedelini ateşe benzin döken Batılılar değil maalesef masumlar ödemektedir. Buna artık bir dur demenin zamanı çoktan gelmiştir” dedi.
Erdoğan şöyle devam etti: “Gazze’de 70’i aşkın medya mensubu öldü. Nerede dünya, dünyanın o meşhur basın yayın organları nerede? Niye sesleri çıkmıyor? Niçin öldürülen bu basın mensuplarına yönelik manşetlerini atmıyorlar? Amerika’nın o meşhur gazeteleri nerede? İngiltere’nin o meşhur gazeteleri, dergileri nerede? Fransa’nın o meşhur gazeteleri nerede? Almanya’nın o meşhur gazeteleri nerede? Hiçbirinin sesi çıkmıyor. İnşallah önümüzdeki dönemde atacağımız adımlarla bu zorlukların hep birlikte üstesinden geleceğiz.”
Erdoğan, pervasızca işlenen insanlık suçlarına ortak edilmeye çalışılan medya kuruluşlarına seslendiğini belirterek, şöyle konuştu: “Hristiyan, Müslüman, Yahudi fark etmez, hep birlikte kimsenin kendini dışında tutamayacağı bir sorumluluk altındayız. Bu katliam bugün Gazze’de yaşanıyor olabilir, şayet bu akıl ve vicdan dışı mezalimin önüne geçemezsek artık dünyanın hiçbir yerinde hiç kimse kendini güvende hissedemez. Çünkü bir kere pandoranın kutusu açıldı. Zulmün çirkin ve vahşi yüzü her an her yerde karşımıza çıkabilir. Gazze’yle ilgili çarpık bakış açısının asıl tehlikesi, dünyanın geleceği ile ilgili umutları işte böyle bir gayya kuyusuna atmasıdır. Hiç kimsenin, insanlığı böyle bir çıkmaza sürüklemeye hakkı yoktur.”
Yunanistan’da gazeteler, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın önceki günkü Atina ziyaretinde verilen dostluk mesajlarını manşetlerine taşıdı. Kathimerini gazetesi “Sürekli huzur sözü” manşetiyle verdiği haberde, görüşme sonrası “dostluk” mesajlarını aktardı. EFSYN gazetesi ise “Kazan Kazan” sözlerini “Yavaş Yavaş” sözleriyle birlikte Türkçe olarak manşetine taşıdı. Gazete, “Kazan Kazan iletişimi, Yavaş Yavaş diplomasi” başlığını kullandı. Ta Nea gazetesi ise tam sayfa verdiği manşet haberinde Türkçe sözcüklere yer verdi. Anahtar sözcükler olarak adlandırdığı Türkçe sözcükler, “Huzur, Ege, azınlık, Lavrion, Kıbrıs ve Lozan” oldu.
ABD Dışişleri Bakanlığı, Erdoğan ile Miçotakis arasında gerçekleşen görüşmeyi memnuniyetle karşıladığını belirtti. Dışişleri Bakanlığı’ndan bir sözcünün AA’ya yaptığı açıklamada, “ABD, Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Yunanistan Başbakanı Miçotakis arasındaki görüşmeyi çok büyük bir memnuniyetle karşıladı” ifadesine yer verildi. Açıklamada, “ABD, Yunanistan ve Türkiye’nin bölgede barış, güvenlik ve refahın artırılması konusunda birlikte çalışması için her düzeyde ikili görüşmeleri desteklemektedir.” ifadesi kullanıldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Kosovalı mevkidaşı Vjosa Osmani-Sadriu ile görüştü. Görüşmede Erdoğan, İsrail’in savaş suçlarının hesabını vermesi için uluslararası toplumun birlik içinde hareket etmesi gerektiğini, bölgede kalıcı ateşkesin sağlanması ve insani yardımların Gazze’ye ulaştırılması için Türkiye’nin gayretlerini sürdürdüğünü ifade etti.